28 Ağustos 2014 Perşembe

SIRA CETVELİNDE ESAS ALINACAK ALACAK TUTARI'NA İLİŞKİN 2013 tarihli YARGITAY KARARI


T.C.

YARGITAY

23.HUKUK DAİRESİ 

BAŞKANLIĞI

 

Esas                    Karar

2013/133      2013/736

 

11.02.2013

 

  • İHALENİN FESHİ
  • SIRA CETVELİNDE ESAS ALINACAK ALACAK TUTARI
     
     
    ÖZETİ: İhale tarihine göre değil, ihalenin kesinleşme tarihine göre hesaplanacak alacak tutarlarına sıra cetvelinde yer verilir.

 

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Şikayetçi vekili, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla girişilen takipte borçluya ait taşınmazın 30.04.2010 tarihinde yapılan ihale sonucunda 135.100,00 TL bedelle satıldığını, açılan ihalenin feshi davasının reddine dair verilen kararın kesinleştiğini, sıra cetvelinde, ilk sırada yer alan ve 1. derecede ipotek alacaklısı olan şikayet olunanın alacağının, 26.12.2011 tarihi itibariyle 110.433,76 TL olduğunu, ancak ipotek limiti 110.000,00 TL olduğundan ipotek limit miktarının, şikayet olunana ödenmesi sonrasında kalan miktarın, müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, ihale tarihi, 30.04.2010 olmasına rağmen dosya alacağının 26.12.2011 tarihi itibari ile ulaştığı miktar dikkate alınarak sıra cetveline esas alacak miktarının tespit edilmesinin ve şikayet olunana buna göre pay ayrılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikayet olunanın limit ipoteğine dayalı alacağına işletilecek faizin satış tarihine kadar hesaplanmasının gerektiğini, İİK'nın 138/2. maddesi gereğince satış tarihinden sonra işleyen faizler için pay ayrılamayacağını ileri sürerek, Mersin 3. icra Müdürlüğü’nün 2009/8744 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 18.01.2012 tarihli sıra cetvelinin iptali ile düzeltilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.

Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sıra cetvelinde esas alınması gereken meblağın, ihale tarihine kadar olan süreç için hesaplanması gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.

Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.

Şikayet, sıra cetvelinde ayrılan paya itiraza ilişkindir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihalenin feshi dava edilen taşınmaz bedelinin paylaştırılmasında, satış tarihinin, ihale tarihi mi, yoksa ihalenin feshi talebinin reddinin kesinleşme tarihi mi olduğu noktasındadır. İİK'nın 138/1. maddesindeki "Mahcuz mallar tamamıyla satıldıktan bedelleri alakadarlara hisselerine göre paylaştırılır.” hükmü uyarınca, sıra cetvelindeki alacaklar satış tarihi itibariyle belirlenir.

İki tarafın iradesiyle yapılan satış sözleşmesini düzenleyen 818 sayılı BK'nın 182/2. (6098 sayılı TBK'nın 207/2.) maddesine göre, “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Burada, satış akdi kurulduğu anda sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça derhal satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devrettiği ve alıcının, bedel ödeme borcunu ifa ettiği kabul edilir.

Cebrî artırma yoluyla satışta ise durum farklıdır. İİK’nın 134/1. maddesi ilk cümlesine göre “icra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur.” Benzer yönde 818 sayılı BK'nın 225/1.(6098 sayılı TBK’nın 275/2.) maddesinde “Cebri artırma yoluyla satış, artırmayı yöneten memurun en yüksek bedeli öneren kişiye ihale etmesiyle kurulmuş olur.” İİK'nın 134/4 maddesi uyarınca “Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak ihalenin feshine yönelik şikayet sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin şikayetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir” Burada anılan maddelere göre cebri artırma yolunda ihale edilmekle en yüksek teklifi yapan, bu satıştaki teklifi ile bağlı ve bu sözleşmenin tarafı haline gelmiş ve edim borcu yüklenmiş ise de ;

İİK'nın 134/1. maddesi ikinci cümlesindeki “İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır.” ve İİK'nın 135/1. maddesindeki “Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için 134. maddede yazılı müddete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır” hükümlerinden anlaşılacağı üzere, cebrî artırma yoluyla satışta alıcı satılana iki tarafın iradesiyle yapılan satış sözleşmesindeki gibi sözleşmenin bağlayıcı hale gelmesiyle değil, ihalenin feshine yönelik şikayet sonucunda verilecek red kararı kesinleşince ulaşabilmekte ve aynı şekilde İİK'nın 134/6. maddesinde düzenlenen “ihale bedeli alacaklılara ödenmez.” hükmüne göre satıştan yararlanacak olan ihale borçlusunun takipteki alacaklıları ihale anında değil ihale kesinleştikten sonra satış bedeline ulaşabilmektedir. Kanun koyucunun, “ihalenin kesinleşmesi” ibaresini kullanmasındaki amaç buradaki satışın cebri olma özelliğinden kaynaklanan satışın bir anlamda askıda olmasıdır. İhale ile en yüksek teklifi yapanın, sözleşmenin tarafı haline gelmesi ve mülkiyetin geçmesine ilişkin düzenlemeler ise hukuki güvenlik içinde satıştan sağlanan amacın en yüksek seviyede sağlanmasına yöneliktir.

Somut olayda, bedeli paylaşıma konu taşınmazın, 30.04.2010 tarihinde yapılan ihalesinin feshi istemiyle Harran İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/11 Esas sayılı dosyası ile açılan davada ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır (İİK'nın 134, 135). Bu itibarla mahkemece, ihalenin kesinleşme tarihine göre sıra cetveline dahil alacakları hesaplayan sıra cetvelinin doğru olması sebebiyle şikayetin reddi gerekirken, ihalenin feshi davasının açılmadığı durumda geçerli olan yazılı gerekçeye dayalı karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bu yazı sizin için faydalı oldu mu?