T.C.
YARGITAY
23.HUKUK
DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
Esas Karar
2013/133 2013/736
11.02.2013
- İHALENİN FESHİ
- SIRA CETVELİNDE ESAS ALINACAK ALACAK TUTARIÖZETİ: İhale tarihine göre değil, ihalenin kesinleşme tarihine göre hesaplanacak alacak tutarlarına sıra cetvelinde yer verilir.
Taraflar arasındaki sıra cetveline
şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı
şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan
vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Şikayetçi vekili, ipoteğin paraya
çevrilmesi yoluyla girişilen takipte borçluya ait taşınmazın 30.04.2010
tarihinde yapılan ihale sonucunda 135.100,00 TL bedelle satıldığını, açılan
ihalenin feshi davasının reddine dair verilen kararın kesinleştiğini, sıra
cetvelinde, ilk sırada yer alan ve 1. derecede ipotek alacaklısı olan şikayet
olunanın alacağının, 26.12.2011 tarihi itibariyle 110.433,76 TL olduğunu, ancak
ipotek limiti 110.000,00 TL olduğundan ipotek limit miktarının, şikayet olunana
ödenmesi sonrasında kalan miktarın, müvekkiline ödenmesine karar verildiğini,
ihale tarihi, 30.04.2010 olmasına rağmen dosya alacağının 26.12.2011 tarihi
itibari ile ulaştığı miktar dikkate alınarak sıra cetveline esas alacak
miktarının tespit edilmesinin ve şikayet olunana buna göre pay ayrılmasının
usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikayet olunanın limit ipoteğine dayalı
alacağına işletilecek faizin satış tarihine kadar hesaplanmasının gerektiğini,
İİK'nın 138/2. maddesi gereğince satış tarihinden sonra işleyen faizler için
pay ayrılamayacağını ileri sürerek, Mersin 3. icra Müdürlüğü’nün 2009/8744 Esas
sayılı dosyasında düzenlenen 18.01.2012 tarihli sıra cetvelinin iptali ile
düzeltilmesine karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini
istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen
bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; sıra cetvelinde esas alınması gereken
meblağın, ihale tarihine kadar olan süreç için hesaplanması gerektiği
gerekçesiyle şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz
etmiştir.
Şikayet, sıra cetvelinde ayrılan paya
itiraza ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihalenin
feshi dava edilen taşınmaz bedelinin paylaştırılmasında, satış tarihinin, ihale
tarihi mi, yoksa ihalenin feshi talebinin reddinin kesinleşme tarihi mi olduğu
noktasındadır. İİK'nın 138/1. maddesindeki "Mahcuz mallar tamamıyla
satıldıktan bedelleri alakadarlara hisselerine göre paylaştırılır.” hükmü
uyarınca, sıra cetvelindeki alacaklar satış tarihi itibariyle belirlenir.
İki tarafın iradesiyle yapılan satış
sözleşmesini düzenleyen 818 sayılı BK'nın 182/2. (6098 sayılı TBK'nın 207/2.)
maddesine göre, “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet
bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.”
Burada, satış akdi kurulduğu anda sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya
aksine bir âdet bulunmadıkça derhal satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini
alıcıya devrettiği ve alıcının, bedel ödeme borcunu ifa ettiği kabul edilir.
Cebrî artırma yoluyla satışta ise durum
farklıdır. İİK’nın 134/1. maddesi ilk cümlesine göre “icra dairesi tarafından
taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş
olur.” Benzer yönde 818 sayılı BK'nın 225/1.(6098 sayılı TBK’nın 275/2.)
maddesinde “Cebri artırma yoluyla satış, artırmayı yöneten memurun en yüksek
bedeli öneren kişiye ihale etmesiyle kurulmuş olur.” İİK'nın 134/4 maddesi
uyarınca “Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş
olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal
veya 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra
müdürü, ödenen ihale bedeli ile ilgili olarak ihalenin feshine yönelik şikayet
sonucunda verilecek karar kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır.
İhalenin feshine ilişkin şikayetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın
kesinleşmesi üzerine, ihale bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine
ödenir” Burada anılan maddelere göre cebri artırma yolunda ihale edilmekle en
yüksek teklifi yapan, bu satıştaki teklifi ile bağlı ve bu sözleşmenin tarafı
haline gelmiş ve edim borcu yüklenmiş ise de ;
İİK'nın 134/1. maddesi ikinci
cümlesindeki “İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve
idare edileceği icra dairesi tarafından kararlaştırılır.” ve İİK'nın 135/1.
maddesindeki “Taşınmaz alıcıya ihale edilip bedeli alındıktan sonra alıcı
namına tescil edilmesi için 134. maddede yazılı müddete riayet edilerek tapuya
müzekkere yazılır” hükümlerinden anlaşılacağı üzere, cebrî artırma yoluyla
satışta alıcı satılana iki tarafın iradesiyle yapılan satış sözleşmesindeki
gibi sözleşmenin bağlayıcı hale gelmesiyle değil, ihalenin feshine yönelik
şikayet sonucunda verilecek red kararı kesinleşince ulaşabilmekte ve aynı
şekilde İİK'nın 134/6. maddesinde düzenlenen “ihale bedeli alacaklılara
ödenmez.” hükmüne göre satıştan yararlanacak olan ihale borçlusunun takipteki
alacaklıları ihale anında değil ihale kesinleştikten sonra satış bedeline
ulaşabilmektedir. Kanun koyucunun, “ihalenin kesinleşmesi” ibaresini
kullanmasındaki amaç buradaki satışın cebri olma özelliğinden kaynaklanan
satışın bir anlamda askıda olmasıdır. İhale ile en yüksek teklifi yapanın,
sözleşmenin tarafı haline gelmesi ve mülkiyetin geçmesine ilişkin düzenlemeler
ise hukuki güvenlik içinde satıştan sağlanan amacın en yüksek seviyede
sağlanmasına yöneliktir.
Somut olayda, bedeli paylaşıma konu
taşınmazın, 30.04.2010 tarihinde yapılan ihalesinin feshi istemiyle Harran İcra
Hukuk Mahkemesi'nin 2010/11 Esas sayılı dosyası ile açılan davada ihalenin
feshi davasının reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır
(İİK'nın 134, 135). Bu itibarla mahkemece, ihalenin kesinleşme tarihine göre
sıra cetveline dahil alacakları hesaplayan sıra cetvelinin doğru olması
sebebiyle şikayetin reddi gerekirken, ihalenin feshi davasının açılmadığı
durumda geçerli olan yazılı gerekçeye dayalı karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan
yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın
tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder